Haber Detayı
20 Nisan 2025 - Pazar 19:46
 
Tasfiye!
Gazeteci-Yazar Halis Özdemir'den siyasete, vefaya ve kırgın dostluklara dokunan sarsıcı bir yazı... “Vefasızlık hayatınızda ne kadar yer kaplıyor?” “Partiniz sizi bıraktıysa, siz hâlâ niye bırakmadınız?” “Kırdığınız dostlar, kırıldığınız arkadaşlar… Değdi mi gerçekten?” “İnandığınız değerler, bıraktığınız partide duruyor mu hâlâ?” Halis Özdemir, yaşanmışlıkların içinden gelen bir sesle bu kez siyasetin en can acıtan gerçeğini yazdı: Tasfiye! Ama mesele sadece siyasetten ibaret değil. Sadece bir yazı değil, yılların iç muhasebesi… Sadece bir köşe değil, yürek burkan bir hesaplaşma... Okuyunca kendinize şunu soracaksınız: "Ben hâlâ neyin mücadelesini veriyorum?" Tamamı BNC Medya'da... Okumadan geçmeyin!
GÜNDEM Haberi
Tasfiye!


Değmezmiş vesselam!

Değmezmiş vesselam! 


Hangi sıklıkta söylüyorsunuz?

Sık söylemiyorsanız şanslısınız.
“Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır”(A.Veysel)

Vefa!

Vefa insan hayatının her aşamasında ihtiyaç duyduğu, vefa gördüğünde mutlu, görmediğinde hüzünlendiği bir eylemdir.

 

Vefa, vefasızlık insan hayatında gerek aile yakınlarından gerek dostlarından gerek içinde yaşadığı toplumdan şayet varsa emek verdiği sivil örgütlenmelerden ve tabi Türk toplumunun bütün benliğini saran siyaset arenasından bekler ve çoğunlukla vefasızlığı her alanda olduğu gibi siyaset arenasında da yaşar. 
 

Toplumun hemen her kesimini kapsamı içine alan siyaset arenası vefasızlık şampiyonudur dense yeridir.

 
Şöyle bir düşünün, emek verdiğiniz çaba sarfettiğiniz, benimsediğiniz, özümsediniz siyasi partinizde karşılaştığınız vefasızlığın zirvesi olan tasfiye!

 

Bizim jenerasyon hiçbir siyasi görüş ve parti farketmeksizin siyasi tasfiye yemiştir. Bu tasfiye yeni de değildir. İlk tasfiye yaşayanlar kendilerine gerekçe aradılar “o böyle yaptı böyle dedi falan filan onun yüzünden oldu” hayır siz tasfiyenize basit gerekçeler aradınız. Kabullenemeyenlerimiz oldu. Yıllar yılları kovaladı ve tasfiye tarihinizin üzerinden iki haneli yıllar geçti, tabi bu arada yaşlanmanın önünde hiçbir engel olmadığı için bizim jenerasyon yaş almaya devam etti.


Kimilerimiz hatıralara, geçmişte yaptıklarına, yaşadıklarına sardı. Geçmişe tutunmak kimlik inşası biraz da “partisi” olarak ömür verdiği yapılanmanın günümüzdeki uygulamalarına akıl sır erdiremeyip gerekçe arama sırasında bir de, “bizim zamanımızda böyle değildi azizim” demek süratiyle hem serzenişini sürdürdü hem de aidiyetini şikayetlenmek sureti ile belirtmek durumunda kaldı.
 

Hazmedemedi bizim jenerasyonda bazılarımız, ifade edemese de tasfiyeyi hazmedemedi! Hazmedemedi etmesine de itiraf da edemedi. Kendine yediremedi. 
Ama çare yok yol bitmişti.

 

Yol bitmişti bitmesine de farkına varmadan sahiplenmenin biraz da tasfiyenin reddiyesinin ifadesi olarak siyasi yolculukları sırasında kendince “yoldan sapanlar, başka partilere gidenler için “hain” nitelemesi ile kendilerinin tasfiye yedikleri parti ve mensubiyetlerini perçinlemeyi biz buradayız demeyi yeğlediler!
 

Ama bu da nafile bir eylemdi.
Böyleleri ne zaman anlayacak kestirmek zor!

 

Bazen insan yüksek sesle, “Ey dostum bana bak! Yahu bizim jenerasyon tasfiye edildik bunu ne zaman anlayacaksın!” Diye söylemek istiyor.
Niye kırk yıllık arkadaşını kırıyorsun. Arkadaşını kırman seni tasfiyeden kurtarmaz bilakis “görmek duymak istemedikleri huysuz ihtiyara” dönüştürür. 
Bir de maaşlı trollere taş çıkartırcasına trollüğe soyunanlarımız yok mu!

 

Dostum gel tasfiye edildiğimizi kabul edelim de etrafımızı kırıp dökmeyelim.

 

Ha bir de şunu aklımızdan çıkarmayalım, bizim jenerasyonun sağcısı solcusu faketmeksiniz bizim dönemimizdeki iddia ve amaçlar bizim zannettiğimiz siyasi yapıyı hiç mi hiç ilgilendirmiyor! Değişen sadece kadrolar değil fikirler iddialar metotlar ahlak her şey değişti her şey! Biz bu değişimi anlayamadık galiba!
 

Galiba anlayamayacağız da!

 

Görmüyor musun dün solcu bu gün sağcı dün en şiddetli muhalif bu gün kuzu sarması. Seçildiği partisinden istifa etmiş, gittiği  partide en başa oturtulmuş nereden bilebilirdiniz! Sol bir partide de Genel Başlanlık yapmış birisi sağ partide merkez yönetimde, dün ülkücü milletvekili bugün sol partide milletvekili. Dün söven bugün baş tacı.  Dün sağ partiden milletvekili seçilmiş bugün başka bir partinin mensubu ve en hararetli muhalefetçisi. Dün “demlenen” bugün, “demlenilen” mi olmuş? Olumlamak için haklı bir takım gerekçeler üretilebilir elbette! Dün terörist bugün kurtarıcı kabul edilmiş edilmesine de bunun hangisi doğru dünkü tavır mı? Bugünkü tavır mı? Hangisi doğru bilmek hakkımız değil mi? Say say bitmez! Beyler iş sizin bildiğiniz değerler prensipler manzumesi dediğiniz ve inandıklarınızın esamesi kalmış mı? Yani sizin parti bıraktığınız yerde mi? Partinize gidin belki de sizi tanıyacak bir Allah’ın kuluna rastlayacak mısınız?

Hadi gene iyisiniz siz önceden bu sahalardan sürülmüştünüz! de paçayı kurtarmıştınız.

 

Bir de kırıldıklarımız vardır. Kırdıklarımız da elbette olmuştur. Kırdıklarınızı anlamışsanız işe yarar mı bilmem ama en azından hatanızı anladığınızı göstermek için özür dileyin. Özür dilemek erdemdir. Bir de sizi kıranlar vardır. Onları unutun gitsin! Sağlığınızı, sinirlerinizi bozmalarına izin vermeyin! Değmez!
Değmezmiş dediğimiz ne de çok şey biriktirmişiz şu kısacık ömürde vah ki vah!

 

Vefalı olup, vefalı kalalım.

 

Vesselam

 

YAZARIMIZIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://bncmedyahaber.com/yazar-islam-dunyasinin-halifesi-neden-yok-1152.html

Kaynak: Editör:
Etiketler: Tasfiye!,
Yorumlar
Haber Yazılımı